MERHABA
2 posters
1 sayfadaki 1 sayfası
MERHABA
Çoktan beri görmediğim dostlar merhaba
Demet demet dermediğim güller merhaba...
Ümit Hepşen, Cemalettin Gülmen Merhaba!...
Ne zamandır davetliydim buraya kısmet bugüne imiş.
Geleceğim yol bozuk
el bozuk il bozuk
beyin bozuk dil bozuk
Seçtiğmiz vekil bozuk
Sazım düzen tutmaz oldu
tel bozuk bozuk...
Ceyhun Atıf Kansu ile devam edelim:
Benim dünyam
Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum.
Bütün çiçekleri getirin buraya.
Öğrencilerimi getirin buraya, getirin buraya,
Kaya diplerinde açmış çiçeklere benzer
Bütün köy çocuklarını getirin buraya.
Son bir ders vereceğim onlara.
Son şarkımı söyleyeceğim,
Getirin, getirin... Ve sonra öleceğim.
Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum,
Kır ve dağ çiçeklerini istiyorum,
Kaderleri bana benzeyen,
Yalnızlıkta açarlar, kimse bilmez onları,
Geniş ovalarda kaybolur kokuları...
Yurdumun sevgili ve adsız çiçekleri,
Hepinizi, hepinizi istiyorum, gelin, görün beni,
Toprağı nasıl örterseniz öylece örtün beni.
Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum,
Afyon ovasında açan haşhaş çiçeklerini,
Bacımın suladığı fesleğenleri,
Köy çiçeklerinin hepsini, hepsini,
Avluların pembe entarili hatmisini,
Çoban yastığını, peygamber çiçeğini de unutmayın,
Aman Isparta güllerini de unutmayın,
Hepsini, hepsini bir anda koklamak istiyorum.
Getirin, dünyanın bütün çiçeklerini istiyorum.
Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum,
Ben köy öğretmeniyim, bir bahçıvanım,
Ben bir bahçe suluyorum gönlümde,
Kimse bilmez, kimse anlamaz dilimden
Ne güller fışkırır çilelerimden,
Kandır, hayattır, emektir benim güllerim,
Korkmadım, korkmuyorum ölümden,
Siz çiçek getirin yalnız, çiçek getirin.
Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum,
Baharda Polatlı kırlarında açan,
Güz geldi mi Kop dağına göçen,
Yürükler yaylasında, Toroslarda eğleşen,
Muş ovasından, ağrı eteğinden,
Gücenmesin, bütün yurt bahçelerinden
Çiçek getirin, örtün beni,
Eğin türkülerinin içine gömün beni.
Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum.
En güzellerini saymadım çiçeklerin,
Çocukları, öğrencilerimi istiyorum,
Yalnız ve çileli hayatımın çiçeklerini,
Köy okullarında açan gizli ve sessiz,
O bakımsız ama kokusu eşşiz çiçek,
Kimse bilmeyecek seni, seni kimse bilmeyecek
Seni, beni yalnızlık örtecek, yalnızlık örtecek
Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum.
Ben mezarsız yaşamayı diliyorum,
Ölmemek istiyorum, yaşamak istiyorum,
Yetiştirdiğim bahçe yarıda kalmasın,
Tarümar olmasın istiyorum, perişan olmasın,
Beni bilse bilse çiçekler bilir dostlarım,
Niçin yaşadığımı ben onlara söyledim,
Çiçeklerde açar benim gizli arzularım.
Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum.
Okulun duvarı çöktü, altında kaldım,
Ama ben dünya üstündeyim, toprakta,
Yaz kış bir şey söyleyen sonsuz toprakta,
LÇile çektim, yalnız kaldım, ama yaşadım,
Bilir bunu bahçeler, kayalar, köyler bilir.
Şimdi sustum, örtün beni, yatırın buraya.
Dünyanın bütün çiçeklerini getirin buraya.
Ceyhun ATUF KANSU
Çok yakında yeniden görüşmek üzere.
Demet demet dermediğim güller merhaba...
Ümit Hepşen, Cemalettin Gülmen Merhaba!...
Ne zamandır davetliydim buraya kısmet bugüne imiş.
Geleceğim yol bozuk
el bozuk il bozuk
beyin bozuk dil bozuk
Seçtiğmiz vekil bozuk
Sazım düzen tutmaz oldu
tel bozuk bozuk...
Ceyhun Atıf Kansu ile devam edelim:
Benim dünyam
Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum.
Bütün çiçekleri getirin buraya.
Öğrencilerimi getirin buraya, getirin buraya,
Kaya diplerinde açmış çiçeklere benzer
Bütün köy çocuklarını getirin buraya.
Son bir ders vereceğim onlara.
Son şarkımı söyleyeceğim,
Getirin, getirin... Ve sonra öleceğim.
Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum,
Kır ve dağ çiçeklerini istiyorum,
Kaderleri bana benzeyen,
Yalnızlıkta açarlar, kimse bilmez onları,
Geniş ovalarda kaybolur kokuları...
Yurdumun sevgili ve adsız çiçekleri,
Hepinizi, hepinizi istiyorum, gelin, görün beni,
Toprağı nasıl örterseniz öylece örtün beni.
Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum,
Afyon ovasında açan haşhaş çiçeklerini,
Bacımın suladığı fesleğenleri,
Köy çiçeklerinin hepsini, hepsini,
Avluların pembe entarili hatmisini,
Çoban yastığını, peygamber çiçeğini de unutmayın,
Aman Isparta güllerini de unutmayın,
Hepsini, hepsini bir anda koklamak istiyorum.
Getirin, dünyanın bütün çiçeklerini istiyorum.
Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum,
Ben köy öğretmeniyim, bir bahçıvanım,
Ben bir bahçe suluyorum gönlümde,
Kimse bilmez, kimse anlamaz dilimden
Ne güller fışkırır çilelerimden,
Kandır, hayattır, emektir benim güllerim,
Korkmadım, korkmuyorum ölümden,
Siz çiçek getirin yalnız, çiçek getirin.
Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum,
Baharda Polatlı kırlarında açan,
Güz geldi mi Kop dağına göçen,
Yürükler yaylasında, Toroslarda eğleşen,
Muş ovasından, ağrı eteğinden,
Gücenmesin, bütün yurt bahçelerinden
Çiçek getirin, örtün beni,
Eğin türkülerinin içine gömün beni.
Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum.
En güzellerini saymadım çiçeklerin,
Çocukları, öğrencilerimi istiyorum,
Yalnız ve çileli hayatımın çiçeklerini,
Köy okullarında açan gizli ve sessiz,
O bakımsız ama kokusu eşşiz çiçek,
Kimse bilmeyecek seni, seni kimse bilmeyecek
Seni, beni yalnızlık örtecek, yalnızlık örtecek
Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum.
Ben mezarsız yaşamayı diliyorum,
Ölmemek istiyorum, yaşamak istiyorum,
Yetiştirdiğim bahçe yarıda kalmasın,
Tarümar olmasın istiyorum, perişan olmasın,
Beni bilse bilse çiçekler bilir dostlarım,
Niçin yaşadığımı ben onlara söyledim,
Çiçeklerde açar benim gizli arzularım.
Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum.
Okulun duvarı çöktü, altında kaldım,
Ama ben dünya üstündeyim, toprakta,
Yaz kış bir şey söyleyen sonsuz toprakta,
LÇile çektim, yalnız kaldım, ama yaşadım,
Bilir bunu bahçeler, kayalar, köyler bilir.
Şimdi sustum, örtün beni, yatırın buraya.
Dünyanın bütün çiçeklerini getirin buraya.
Ceyhun ATUF KANSU
Çok yakında yeniden görüşmek üzere.
Hüseyin AKTAŞ- KALE
- Mesaj Sayısı : 92
Yaş : 63
Nerden : Yeryüzünden
Kayıt tarihi : 06/11/08
Geri: MERHABA
GEÇİRİYORUM KANBER'CİM, İYİLEŞMEK ÜZEREYİM
Hüseyin AKTAŞ- KALE
- Mesaj Sayısı : 92
Yaş : 63
Nerden : Yeryüzünden
Kayıt tarihi : 06/11/08
Geri: MERHABA
Birisi vardı;
Camdan;
Belkide candan şiirler yazardı
Olmadı kopyala yapıştır yapardı.
Ama camı akınca yere düştü.
Ve kırıldı
Tuzla buz oldu camdan şiirler.
Çünkü katıydı.
Camdan cana aktı.
Köşeden ayrıldığı yare baktı
Ama cam amorftan bir katıydı
Ve Forumunu kaybedince
Kimbilir?
Spor mu yapardı ya da
Herhalde satranç oynardı
Belkide gm'mi olsaydı.
Başka bir foruma mı kavuşsaydı
Ya da gökteki Ay'a
Acaba?
Camdan şiirlerle
Ayrılış başlamıştı.
Su buharlaşıyordu
Yağdırmak için,
Can akardı fakat,
Ya cam öyle mi?
Amorftandı kalbi
Kaskatıydı.
Ve cam akmazdı!!!
Kanber Gürel
Camdan;
Belkide candan şiirler yazardı
Olmadı kopyala yapıştır yapardı.
Ama camı akınca yere düştü.
Ve kırıldı
Tuzla buz oldu camdan şiirler.
Çünkü katıydı.
Camdan cana aktı.
Köşeden ayrıldığı yare baktı
Ama cam amorftan bir katıydı
Ve Forumunu kaybedince
Kimbilir?
Spor mu yapardı ya da
Herhalde satranç oynardı
Belkide gm'mi olsaydı.
Başka bir foruma mı kavuşsaydı
Ya da gökteki Ay'a
Acaba?
Camdan şiirlerle
Ayrılış başlamıştı.
Su buharlaşıyordu
Yağdırmak için,
Can akardı fakat,
Ya cam öyle mi?
Amorftandı kalbi
Kaskatıydı.
Ve cam akmazdı!!!
Kanber Gürel
Kanber Gürel- PİYON
- Mesaj Sayısı : 26
Kayıt tarihi : 06/11/08
Geri: MERHABA
Birisi vardı;
Kaldırmaya çalışan
Yoldaki taşı.
Ötekisi sordu;
''Kırmızı kaftanın varmı?'' dedi
Yoktu ama lazımsa bulunurdu.
Lazım değilse bulmaya da lüzüm yoktu
Ama kırmızı üzüm vardı
''Yermisin?'' dedi
Ne yazık ki yiyemezdi
Kırmızı kaftanı vardı ama
Yoktu hem iğnesi hemde elle yiyecek hali!
Birisinin vardı iğnesi ama kırmızı başlıklı değildi
Ne şiir yazabilirdi kırmızı başlıklı kıza
Ne aşık olabilirdi
Ötekinin de vardı üzümü
Hem de eflatundandı bıçağı!
Ama ezerek yerdi o
Keserek değil
Çürüdü!!!
Ve ortada ne kırmızı üzüm kaldı
Ne kaftan dikecek
Ne de bakacak yüzü
''Çürüttük üzümü'' dedi.
Bakarak kararması için üzüme
Hem gözü
Olmalıydı Özünün
Hem de yüzü
Üstelik köseydi birde
Bari iğneyle traş olsaydı
Ya da bikinisi olsaydı!
Dikkat çekmek için,
Taşı kaldırmadan önce giyerdi.
Hiç olmasa bir kedisi olaydı.
Anlasaydı gülümseyecekti.
Ama kırmızı kaftanı yoktu
Olsaydı bir iğnesi ya da kaldıracı
Dünyayı kaldıracaktı
Değil yoldaki taşı!!!
Kanber Gürel
Kaldırmaya çalışan
Yoldaki taşı.
Ötekisi sordu;
''Kırmızı kaftanın varmı?'' dedi
Yoktu ama lazımsa bulunurdu.
Lazım değilse bulmaya da lüzüm yoktu
Ama kırmızı üzüm vardı
''Yermisin?'' dedi
Ne yazık ki yiyemezdi
Kırmızı kaftanı vardı ama
Yoktu hem iğnesi hemde elle yiyecek hali!
Birisinin vardı iğnesi ama kırmızı başlıklı değildi
Ne şiir yazabilirdi kırmızı başlıklı kıza
Ne aşık olabilirdi
Ötekinin de vardı üzümü
Hem de eflatundandı bıçağı!
Ama ezerek yerdi o
Keserek değil
Çürüdü!!!
Ve ortada ne kırmızı üzüm kaldı
Ne kaftan dikecek
Ne de bakacak yüzü
''Çürüttük üzümü'' dedi.
Bakarak kararması için üzüme
Hem gözü
Olmalıydı Özünün
Hem de yüzü
Üstelik köseydi birde
Bari iğneyle traş olsaydı
Ya da bikinisi olsaydı!
Dikkat çekmek için,
Taşı kaldırmadan önce giyerdi.
Hiç olmasa bir kedisi olaydı.
Anlasaydı gülümseyecekti.
Ama kırmızı kaftanı yoktu
Olsaydı bir iğnesi ya da kaldıracı
Dünyayı kaldıracaktı
Değil yoldaki taşı!!!
Kanber Gürel
Kanber Gürel- PİYON
- Mesaj Sayısı : 26
Kayıt tarihi : 06/11/08
Geri: MERHABA
Üzücü??(çift soru bakın satranç var);
Birisi vardı.
Üzülmüştü
Bıkmıştı şiir okumaktan
Düz yazı okuyup düz düşünmek gerekirdi
Ama ötekisi bunu bilemezdi
Nerden bilsindi
Takmıştı şiire
Takılmıştı belkide.
Kendini zorluyordu şiir yazmaya
Ama olmuyordu nedense.
Zoraki şiir okuyunca
Zorakide yazılmıyormuydu?
Halbuki CEMAL SÜREYYA öylemiydi ya!!(çift ünlem aa iyi hamleydi)
Ne güzel yazıyordu O!
Hüzünlü şarkılar gibi güzel
Güzel anılar gibi hüzünlü
Çocuklardan bahsediyordu notasyonsuz.
Satranç oynamadıysa o çocuk
Hele de elosu yoksa
Buraya yazmak ayıptı
Olurmuydu ya??(çift soru,kötü hamle mi demekti ne?)
Kanber Gürel
Birisi vardı.
Üzülmüştü
Bıkmıştı şiir okumaktan
Düz yazı okuyup düz düşünmek gerekirdi
Ama ötekisi bunu bilemezdi
Nerden bilsindi
Takmıştı şiire
Takılmıştı belkide.
Kendini zorluyordu şiir yazmaya
Ama olmuyordu nedense.
Zoraki şiir okuyunca
Zorakide yazılmıyormuydu?
Halbuki CEMAL SÜREYYA öylemiydi ya!!(çift ünlem aa iyi hamleydi)
Ne güzel yazıyordu O!
Hüzünlü şarkılar gibi güzel
Güzel anılar gibi hüzünlü
Çocuklardan bahsediyordu notasyonsuz.
Satranç oynamadıysa o çocuk
Hele de elosu yoksa
Buraya yazmak ayıptı
Olurmuydu ya??(çift soru,kötü hamle mi demekti ne?)
Kanber Gürel
Kanber Gürel- PİYON
- Mesaj Sayısı : 26
Kayıt tarihi : 06/11/08
Geri: MERHABA
Dünyanın en iyi objektifleri NİKON marka objektiflerdir ve bu objektiflerin camları 200 yıl toprak altında bekletilir önce.
Bunun nedeni camın dokusunun sıkışmasıdır. sıkışsın ki, hava boşluğu, moleküler boşluklar ışığı kırmasın.
Ama ışıklar kırılmaya devam ediyor!
Akmıyorsa cam, niye sıkışıyor?
Bunu diyen adamın beyninde moleküler boşluklar var ve yalnızca bu adamın beyni cam gibi akıyor!
"bana yardımcı olunuz, aydınlatınız" demiştim
ben
aydınlık delisiyim
dilenirsem evrende
bir tek ışık dilenirim
bu
dünyanın en güzel dilenciliği diyebilirim
şu an
yalnızca ışığı gelmekteyken
kendisi sönmüş yıldızlardan ne dileneyim?
dilendiklerimden dağıtmaya devam edeceğim!...
ışıklar kırılmaya gelmez ki
anlamayana vermeye gelmez ki
Bunun nedeni camın dokusunun sıkışmasıdır. sıkışsın ki, hava boşluğu, moleküler boşluklar ışığı kırmasın.
Ama ışıklar kırılmaya devam ediyor!
Akmıyorsa cam, niye sıkışıyor?
Bunu diyen adamın beyninde moleküler boşluklar var ve yalnızca bu adamın beyni cam gibi akıyor!
"bana yardımcı olunuz, aydınlatınız" demiştim
ben
aydınlık delisiyim
dilenirsem evrende
bir tek ışık dilenirim
bu
dünyanın en güzel dilenciliği diyebilirim
şu an
yalnızca ışığı gelmekteyken
kendisi sönmüş yıldızlardan ne dileneyim?
dilendiklerimden dağıtmaya devam edeceğim!...
ışıklar kırılmaya gelmez ki
anlamayana vermeye gelmez ki
Hüseyin AKTAŞ- KALE
- Mesaj Sayısı : 92
Yaş : 63
Nerden : Yeryüzünden
Kayıt tarihi : 06/11/08
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz