MEB TURNUVALARINA SALDIRININ ARDINDA Kİ GERÇEKLER
4 posters
1 sayfadaki 1 sayfası
MEB TURNUVALARINA SALDIRININ ARDINDA Kİ GERÇEKLER
Merhaba
Son zamanlarda meb satranç turnuvalarına ve üni.fed. satranç turnuvalarına bazen ucundan kıyısından bazen doğrudan saldırılıyor. Hatta daha da ileri gidilerek sabote bile edildiğini düşünüyorum.
Hatta iyi niyetinden hiç bir şüphem olmıyan bazı kişilerinde bu saldırıları bilinçli olarak yapanlara
alet olduklarını görüyorum.
Neden dir ki satranç turnuvası için bütçesinden milyarlarca lira para akıtan bakanlık turnuvalarına
karşı saldırılıyor. Nedendir ki 250-300 kişilik turnuvaya nerdeyse 50 kişilik hakem ordusu görevlendirilme imkanı verilmesine (Bu kadar hakem 1000 kişilik turnuvalara bile verilmiyor) rağmen bu turnuvalar yine tu kaka ediliyor
Bunun sebebi basittir zira bu turnuvalar kötü örnektir. Neden kötü örnektir? Zira bu turnuvalarda
tum oyunculara idarecilere antrenörlere harcırah ödenmektedir. Vede kimin nerede kalacağına müdahale edilmediği gibi ayakbastı parasıda alınmamaktadır. Ayrıca parası olmıyanlara yatılı okulları misafirhaneleri de açmaktadırlar. İşte bu durum rantçıları derinden yaralamaktadır.
Bu rantiyeciler milli eğitimden bu müsabakalar için ayrılan payın kendilerine verilmesini ve bu turnuvaları kendileri kendi alışkın oldukları formatta yapmak istemektedirler.
Böylelikle gelsin maniler oh ne ala.
Bence milli eğitim bakanlığı ve milli eğitim müdürlükleri 1990 lı yıllarda olduğu gibi
hakemler de dahil rantçıların bu turnuvalarda ki varlıklarına son versinler. Bunun yasal bir handikapı yoktur. Milli eğitim turnuvalarına kurumun dışından her hangi bir katılımcı katılmamaktadır.
Dolayısıyla kurum içi müsabakalardır. O yüzden milli eğitim müdürlükleri ve bakanlığı
federasyondan hakem istemek zorunda değildir. 1990 lı yıllardada istememiştir.
Yine milli eğitim bakanlığı öğretmenleri rantiyecilerin ördeği olmaktan çıkarıp
kendi öğretmenlerini kendisi eğitip kendi işini kendi halletmelidir.
Personelini rantçılara yem yapmamalıdır.
Ben herkesten bakanlığa yüzlerce binlerce faks çekerek öğrencilerimiz ve öğretmenlerimiz üzerindeki
rantiyecilerin elini kesmesini istemelerini tüm satrancçılardan istiyorum
SS
CesimK
Son zamanlarda meb satranç turnuvalarına ve üni.fed. satranç turnuvalarına bazen ucundan kıyısından bazen doğrudan saldırılıyor. Hatta daha da ileri gidilerek sabote bile edildiğini düşünüyorum.
Hatta iyi niyetinden hiç bir şüphem olmıyan bazı kişilerinde bu saldırıları bilinçli olarak yapanlara
alet olduklarını görüyorum.
Neden dir ki satranç turnuvası için bütçesinden milyarlarca lira para akıtan bakanlık turnuvalarına
karşı saldırılıyor. Nedendir ki 250-300 kişilik turnuvaya nerdeyse 50 kişilik hakem ordusu görevlendirilme imkanı verilmesine (Bu kadar hakem 1000 kişilik turnuvalara bile verilmiyor) rağmen bu turnuvalar yine tu kaka ediliyor
Bunun sebebi basittir zira bu turnuvalar kötü örnektir. Neden kötü örnektir? Zira bu turnuvalarda
tum oyunculara idarecilere antrenörlere harcırah ödenmektedir. Vede kimin nerede kalacağına müdahale edilmediği gibi ayakbastı parasıda alınmamaktadır. Ayrıca parası olmıyanlara yatılı okulları misafirhaneleri de açmaktadırlar. İşte bu durum rantçıları derinden yaralamaktadır.
Bu rantiyeciler milli eğitimden bu müsabakalar için ayrılan payın kendilerine verilmesini ve bu turnuvaları kendileri kendi alışkın oldukları formatta yapmak istemektedirler.
Böylelikle gelsin maniler oh ne ala.
Bence milli eğitim bakanlığı ve milli eğitim müdürlükleri 1990 lı yıllarda olduğu gibi
hakemler de dahil rantçıların bu turnuvalarda ki varlıklarına son versinler. Bunun yasal bir handikapı yoktur. Milli eğitim turnuvalarına kurumun dışından her hangi bir katılımcı katılmamaktadır.
Dolayısıyla kurum içi müsabakalardır. O yüzden milli eğitim müdürlükleri ve bakanlığı
federasyondan hakem istemek zorunda değildir. 1990 lı yıllardada istememiştir.
Yine milli eğitim bakanlığı öğretmenleri rantiyecilerin ördeği olmaktan çıkarıp
kendi öğretmenlerini kendisi eğitip kendi işini kendi halletmelidir.
Personelini rantçılara yem yapmamalıdır.
Ben herkesten bakanlığa yüzlerce binlerce faks çekerek öğrencilerimiz ve öğretmenlerimiz üzerindeki
rantiyecilerin elini kesmesini istemelerini tüm satrancçılardan istiyorum
SS
CesimK
Cesim Kürümoğlu- PİYON
- Mesaj Sayısı : 12
Kayıt tarihi : 06/11/08
Geri: MEB TURNUVALARINA SALDIRININ ARDINDA Kİ GERÇEKLER
Sayın Kürümoğlu,
kanımca haklı olmakla beraber son 2 yıldır Akhisar' da da aynı sıkıntıyı yaşamaktayız.
23 Nisan ve 24 Kasım gibi önemli günlerde MEB, "ben kurum içi kapalı turnuva yapcam, TSF kuralları geçerli ama hakem yerine benim egzersiz verdiğim öğretmenler ya da kuralları bilen hakem öğretmenler olacak" dese, bir de "ben katkı parası bilmem, vermem" diye eklese ne olur?
Ne olur? Akhisar için ben size söyleyim.
Öğretmen hakemlerimize aba altından sopa gösterir-ler.
Kaymakam oluruyla görevlendirildikleri turnuvayı istemeden sabote ederler.
Kendi kurumlarını, kendi turnuvalarını kişiye/kişilere küçük düşürürler.
İl Lig Heyetinin sene başında aldığı katkı payı ile TSF katkı payını karıştırarak, -öğrencilerden katkı parası mutlaka alınmalı, ben hakemim, derler.
Halbu ki egzersiz alan öğretmenlerin bu etkinliklere zoraki bile olsa katılmaları gerektiğini bilmezler, okumazlar, düşünmezler...
Sanırsam bizde de azcık kusur var...
kanımca haklı olmakla beraber son 2 yıldır Akhisar' da da aynı sıkıntıyı yaşamaktayız.
23 Nisan ve 24 Kasım gibi önemli günlerde MEB, "ben kurum içi kapalı turnuva yapcam, TSF kuralları geçerli ama hakem yerine benim egzersiz verdiğim öğretmenler ya da kuralları bilen hakem öğretmenler olacak" dese, bir de "ben katkı parası bilmem, vermem" diye eklese ne olur?
Ne olur? Akhisar için ben size söyleyim.
Öğretmen hakemlerimize aba altından sopa gösterir-ler.
Kaymakam oluruyla görevlendirildikleri turnuvayı istemeden sabote ederler.
Kendi kurumlarını, kendi turnuvalarını kişiye/kişilere küçük düşürürler.
İl Lig Heyetinin sene başında aldığı katkı payı ile TSF katkı payını karıştırarak, -öğrencilerden katkı parası mutlaka alınmalı, ben hakemim, derler.
Halbu ki egzersiz alan öğretmenlerin bu etkinliklere zoraki bile olsa katılmaları gerektiğini bilmezler, okumazlar, düşünmezler...
Sanırsam bizde de azcık kusur var...
Misafir- Misafir
Geri: MEB TURNUVALARINA SALDIRININ ARDINDA Kİ GERÇEKLER
Kutlay Bey
Daha açık yazarmısınız . Memnun olurum.
Satranç oynıyanlar bedava oynamalılar. Kimseyi zengin etmek yada onlara viski yada puro yada ...vs
parası ödemek zorunda olmamalılar.
MEB yılın 365 günü denetlediği öğretmenlere değilde başkaları tarfından gönderilmiş
hiç bir kurumun süzgecinden geçmemiş kişilere mi güvenecek. Onlar öğretmenlerden daha mı
güvenilir. Kimdir bunlar?
MEB Kendisini onlara mı emanet edecek.
Kaldı ki bugunün şartlarında bir bilgisayarcı eşlemeyi yapan vede bir hakem yeterlidir .
Diğerleri sadece görevli olsalar iş hallolur.
Dijital saatler ve bilgisayar eşlemesi çıktıktan sonra trn lerde hakeme ihtiyaç kalmamıştır.
Hakem ihtiyacı eskidendi
Eşlemeler elde yapılırdı. Elde yazılırdı. Son beş dakikada notasyon tutulurdu giyotinde hakem
beraberliği verilirdi Şimdi bu ve bunun gibilerin hiç birri yok.
Daha açık yazarmısınız . Memnun olurum.
Satranç oynıyanlar bedava oynamalılar. Kimseyi zengin etmek yada onlara viski yada puro yada ...vs
parası ödemek zorunda olmamalılar.
MEB yılın 365 günü denetlediği öğretmenlere değilde başkaları tarfından gönderilmiş
hiç bir kurumun süzgecinden geçmemiş kişilere mi güvenecek. Onlar öğretmenlerden daha mı
güvenilir. Kimdir bunlar?
MEB Kendisini onlara mı emanet edecek.
Kaldı ki bugunün şartlarında bir bilgisayarcı eşlemeyi yapan vede bir hakem yeterlidir .
Diğerleri sadece görevli olsalar iş hallolur.
Dijital saatler ve bilgisayar eşlemesi çıktıktan sonra trn lerde hakeme ihtiyaç kalmamıştır.
Hakem ihtiyacı eskidendi
Eşlemeler elde yapılırdı. Elde yazılırdı. Son beş dakikada notasyon tutulurdu giyotinde hakem
beraberliği verilirdi Şimdi bu ve bunun gibilerin hiç birri yok.
Cesim Kürümoğlu- PİYON
- Mesaj Sayısı : 12
Kayıt tarihi : 06/11/08
Geri: MEB TURNUVALARINA SALDIRININ ARDINDA Kİ GERÇEKLER
merhaba
Milli Eğitim Bakanlığının 14.11.2008 tarih ve 2758 sayılı yazılarını bu konuyu ilgilendiren ve mevcut durumu en iyi açıklayacak bir belge olduğu için buraya yazıyorum.Bu yazı tüm illere ve ilgili federasyonlara ulaştırılmıştır.Yazı satranç dahil bir çok branş için yazılmıştır.
yazıdan bir bölüm şöyledir:
Bakanlığımıza İl Milli Eğitim Müdürlüklerinin ilgili şube müdürlerince faaliyetleri yürütme yetkileri verilmiştir.
Federasyon il temsilcilerinin ilgili şube müdürlüklerinden kendilerine görev verilmesi yönünde ısrarcı taleplerde bulundukları yönünde duyumlar alınmaktadır.
Federasyon il temsilcilerinin bu yöndeki ısrarcı davranışlarını sürdürmeleri spor organizasyonlarının gerçekleştirilmelerinde sıkıntılara neden olmaktadır.
Yazıdada belirtildiği gibi şu anda faaliyetin tek yetkili ve sorumlusu Milli Eğitim Bakanlığıdır.
kolay gelsin
Halil Hilmi Darı
http://www.tsf.org.tr/cgi-bin/yabb/YaBB.pl?board=iletisim;action=display;num=1226960303
Misafir- Misafir
Geri: MEB TURNUVALARINA SALDIRININ ARDINDA Kİ GERÇEKLER
Halil Hilmi Bey'den yazının tamamını rica etsek. Ya da satranççıları ilgilendiren bölüm bu kadar mıdır, teyit etse...
Milli eğitim turnuvalarının eksikleri öne sürülerek, bu turnuvaların kaldırılması yönünde düşünceler geliştirmeyi ben de doğru bulmuyorum. Eksiklerin giderilmesi yönünde çaba sarfedip bu turnuvaların yetkinleştirilmesi en doğru yol olacaktır. Çünkü okullar ve milli eğitim kurumları tsf'den de önce vardırlar ve turnuva olanakları aslında tsf olanaklarından çok daha fazladır. Başlı başına okullar her türlü eğitim faaliyetinin doğal KALELERİDİR.
Tsf'nin ulaşamadığı, örgütlenemediği bir çok il ilçe ve köyde ülkenin yoksul çocukları satrançla tanışabilme olanağına sahipken, bunu ortadan kaldırmaya yönelik çalışmalar cinayet olur. Kimse bunu aklından bile geçirmesin. Okullar Tsf'nin nitel çalışmalarının yumuşak karnıdır en azından. Bir çok kentte turnuva alanı bile yokken, okulları devre dışı bırakmaya çalışmak, olsa olsa tekelleşme zihniyetinin ve satrancı kitlesel yanıyla güdükleştirme düşüncesinin ürünü olur.
Tsf önderliği milli eğitim bünyesindeki organizasyonların yetkinleşmesi yönünde, düşünsel ve fiili olarak destekleyici, yön gösterici olmalıdır.
Milli eğitim turnuvalarının eksikleri öne sürülerek, bu turnuvaların kaldırılması yönünde düşünceler geliştirmeyi ben de doğru bulmuyorum. Eksiklerin giderilmesi yönünde çaba sarfedip bu turnuvaların yetkinleştirilmesi en doğru yol olacaktır. Çünkü okullar ve milli eğitim kurumları tsf'den de önce vardırlar ve turnuva olanakları aslında tsf olanaklarından çok daha fazladır. Başlı başına okullar her türlü eğitim faaliyetinin doğal KALELERİDİR.
Tsf'nin ulaşamadığı, örgütlenemediği bir çok il ilçe ve köyde ülkenin yoksul çocukları satrançla tanışabilme olanağına sahipken, bunu ortadan kaldırmaya yönelik çalışmalar cinayet olur. Kimse bunu aklından bile geçirmesin. Okullar Tsf'nin nitel çalışmalarının yumuşak karnıdır en azından. Bir çok kentte turnuva alanı bile yokken, okulları devre dışı bırakmaya çalışmak, olsa olsa tekelleşme zihniyetinin ve satrancı kitlesel yanıyla güdükleştirme düşüncesinin ürünü olur.
Tsf önderliği milli eğitim bünyesindeki organizasyonların yetkinleşmesi yönünde, düşünsel ve fiili olarak destekleyici, yön gösterici olmalıdır.
Hüseyin AKTAŞ- KALE
- Mesaj Sayısı : 92
Yaş : 63
Nerden : Yeryüzünden
Kayıt tarihi : 06/11/08
Geri: MEB TURNUVALARINA SALDIRININ ARDINDA Kİ GERÇEKLER
meraba
Öncelikle şunun altını çizelim
Bakanlığın bu yazısı gecikmiş bir yazıdır.
Zira federasyonların sportif durumu son olimpiyatlar sayesinde ortadadır.
Öte yandan hepsinin mali durumu içler acısıdır.
Bütün bunlara rağmen genel kurullarda seçimleri neredeyse ezici farklarla yine kazanabilmektedirler.
Zira seçmenlerin oylarını belirliyen etmen acaba sporumuzun ileri gitmesini sağlamak mıdır?
Evet diyenler elini kaldırsın.
Bu federasyonlar mı Turk Sporuna önderlik edecekler. Genel müdür bile federasyonlarından şikayetçi
keza bakan ve başbakan da aynı şekilde. Muhalefet zaten şikayetçi
Mesela Milli Eğitim Bakanlığına bizim federasyonun muhteşem eğitim kurulumu yada muhteşem üyelerden
kurulu yönetim kurulu mu önderlik edecek? Milli Eğitim Bakanlığı akıl almak için bula bula
bizim genel kurulun 160 üyesine mi kaldı. Bizim genel kurulun 160 üyesi yarışma yaşının kaç olması
gerektiğini Milli Eğitim Bakanlığından daha mı iyi biliyor.
Acaba Milli Eğitim Bakanlığı niçin bu şekilde federasyonları devre dışı bırakmak luzumunu hissetmiştir.
Bu kararı akşam yatıp sabah mı almışlardır. Yoksa bakanlığa binlerce giden şikayetler sonucu
oluşturulan kurulların bir tasarrufu mu? Bizim il temsilcilerimiz illerindeki meb turnuvalarında
özellikle istanbul ve izmirdeki turnuvalarda öğrencilere zorla federasyon lisansı çıkarıp kitap
satmadılar mı? Federasyon logolarını ve sponsorlarını salona asmadılar mı?
Bu konuda bir soruştur ma açıldı mı?
Federasyon yetkilileri acaba ellerine verilen tüzükleri okuyup o tüzüğe göre lisans kontrolü
yapmaları gerekirken federasyonun yada kendilerinin özel reklamını mı yapıyorlardı ki
Eğer ben antalyada milli eğitim müdür yardımcısı yada müdürü olsaydım. Emin olun
oradaki hakemlerin hepsini salondan atardım. Bundan hiç şüpheniz olmasın
Fakat tek yetkili olmasına rağmen ne yazıkki müdürden o iradeyi göremedik.
Hepimiz kısmende olsa öğretmen ve öğrencilere potansiyel kazanç unsuru olarak gören
rantiyecilerden kurtarma girişimini desteklemeliyiz ve MEB e binlerce teşekkür telgrafı
çekmeliyiz.
Federasyonlar bu zihniyetle ellerini çocuklarımızın ve öğretmenlerimizin üstünden bir an önce
çekmelidirler. Gitsinler kulupler bazında birbirlerini kazıklasınlar. Devletten aldıklarınıda
orda burda deve etsinler. Afiyet şeker olsun
SS
CesimK
Öncelikle şunun altını çizelim
Bakanlığın bu yazısı gecikmiş bir yazıdır.
Zira federasyonların sportif durumu son olimpiyatlar sayesinde ortadadır.
Öte yandan hepsinin mali durumu içler acısıdır.
Bütün bunlara rağmen genel kurullarda seçimleri neredeyse ezici farklarla yine kazanabilmektedirler.
Zira seçmenlerin oylarını belirliyen etmen acaba sporumuzun ileri gitmesini sağlamak mıdır?
Evet diyenler elini kaldırsın.
Bu federasyonlar mı Turk Sporuna önderlik edecekler. Genel müdür bile federasyonlarından şikayetçi
keza bakan ve başbakan da aynı şekilde. Muhalefet zaten şikayetçi
Mesela Milli Eğitim Bakanlığına bizim federasyonun muhteşem eğitim kurulumu yada muhteşem üyelerden
kurulu yönetim kurulu mu önderlik edecek? Milli Eğitim Bakanlığı akıl almak için bula bula
bizim genel kurulun 160 üyesine mi kaldı. Bizim genel kurulun 160 üyesi yarışma yaşının kaç olması
gerektiğini Milli Eğitim Bakanlığından daha mı iyi biliyor.
Acaba Milli Eğitim Bakanlığı niçin bu şekilde federasyonları devre dışı bırakmak luzumunu hissetmiştir.
Bu kararı akşam yatıp sabah mı almışlardır. Yoksa bakanlığa binlerce giden şikayetler sonucu
oluşturulan kurulların bir tasarrufu mu? Bizim il temsilcilerimiz illerindeki meb turnuvalarında
özellikle istanbul ve izmirdeki turnuvalarda öğrencilere zorla federasyon lisansı çıkarıp kitap
satmadılar mı? Federasyon logolarını ve sponsorlarını salona asmadılar mı?
Bu konuda bir soruştur ma açıldı mı?
Federasyon yetkilileri acaba ellerine verilen tüzükleri okuyup o tüzüğe göre lisans kontrolü
yapmaları gerekirken federasyonun yada kendilerinin özel reklamını mı yapıyorlardı ki
Eğer ben antalyada milli eğitim müdür yardımcısı yada müdürü olsaydım. Emin olun
oradaki hakemlerin hepsini salondan atardım. Bundan hiç şüpheniz olmasın
Fakat tek yetkili olmasına rağmen ne yazıkki müdürden o iradeyi göremedik.
Hepimiz kısmende olsa öğretmen ve öğrencilere potansiyel kazanç unsuru olarak gören
rantiyecilerden kurtarma girişimini desteklemeliyiz ve MEB e binlerce teşekkür telgrafı
çekmeliyiz.
Federasyonlar bu zihniyetle ellerini çocuklarımızın ve öğretmenlerimizin üstünden bir an önce
çekmelidirler. Gitsinler kulupler bazında birbirlerini kazıklasınlar. Devletten aldıklarınıda
orda burda deve etsinler. Afiyet şeker olsun
SS
CesimK
Cesim Kürümoğlu- PİYON
- Mesaj Sayısı : 12
Kayıt tarihi : 06/11/08
Geri: MEB TURNUVALARINA SALDIRININ ARDINDA Kİ GERÇEKLER
Sayın C. Kürümoğlu;
Sizi yürekten kutluyorum. Benim açmayı düşündüğüm fakat cesaret edemediğim bir konuya değindiniz ; teşekkürler.
Sizi yürekten kutluyorum. Benim açmayı düşündüğüm fakat cesaret edemediğim bir konuya değindiniz ; teşekkürler.
CENGİZ KESKİN- PİYON
- Mesaj Sayısı : 14
Yaş : 57
Nerden : sinop
Kayıt tarihi : 09/11/08
Geri: MEB TURNUVALARINA SALDIRININ ARDINDA Kİ GERÇEKLER
Cesim Bey,
Tsf seçimlerindeki 160 delege ile milli eğitim bakanlığının kıyaslanması doğru değil.
Milli Eğitimin de sudan çıkmış ak kaşık olduğunu söyleyemezsiniz. Bu gün milli eğitimin eksikleri nedeniyle de "dershanecilik" diye bir sektör oluşmuştur. Değil mi?
Evet herşeye rağmen, şu an için satranç ile ilgili olarak Milli Eğitimin TSF önderliğinden öğreneceği çok şey vardır. Tsf Hakemleri olmasa milli eğitim turnuva yapamaz. İş sizin dediğiniz denli kolay değil. Ben il tertip kurulunda görev yapıyorum ve ilimizde yıllık 100 civarında turnuva vardır. Yaşanan sorunları ben yakından biliyorum. Milli Eğitim kadro sayısı olarak süper, ama nitelikli kadro olarak da yok denecek denli yoksundur. En azından satrançta bu böyledir. Böyle mi kalacaktır? Böyle mi kalmalıdır? HAYIR!...
Bu "hayır" nidasından sonra yapılabilecekleri şöyle düşünelim: Milli Eğitim geçmişten gelen eğitim ve örgütlenme deneyimleriyle satrancı mercek altına alsın. Bölge, il, ilçe, köy sorumlularıyla satranca dair hakemlik, antrenörlük, konularında bu birim sorumlularını eğitsin. Uzmanlar yetiştirsin.
Milli eğitim okullarından geçen her çocuk satrancı öğrensin, bu alanda yıldız özelliği olanların ise ayrıca değerlendirileceği "havuzlar" kurulsun.
Tüm bunları yapmak için yola çıktığında milli eğitim henüz tsf önderliğine muhtaçtır. Tsf önderliği derken kastettiğim de Ali Nihat Yazıcı değildir.
Bir bütün olarak, ki buna Cesim Kürümoğlu da dahildir, Tsf'nin kapsadığı herkestir. Yönetim ve muhalefetle birilikte, nitelik sahibi tüm kadrolar.
Yani bir bütün olarak TSF'nin, nitelik farkından kaynaklanarak Milli eğitime yapacağı önderlikten söz ediyorum. Tsf'nin 90 kişisinin ya da 160 kişisinin önderliğinden bahsetmiyorum.
Çocuklarımızın yaşamsal başarılarına katkı sağlaması amacıyla öğretmek istediğimiz satrancın en temiz kalacağı alan yine milli eğitim olacaktır sanırım.
Kulüpler bazında yürüyen spor dallarının eninde sonunda zengin sporu olduğu hepimizin gözleri önündedir.
Milli eğitim bu gün tsf içerisinde belli başarılara imza atmış, belli niteliklere ulaşmış tüm yöneticileri, belirli başarıları yakalamış tüm sporcuları bünyesine almalı ve bir eğitim kurultayı düzenlemelidir. Bu kurultay tek başına satranç için yapılmalıdır. Satranç bunu hakediyor. Ülkemin çocukları satrancı hakediyor. Ülkem ise herşeyi hakediyor.
Tsf seçimlerindeki 160 delege ile milli eğitim bakanlığının kıyaslanması doğru değil.
Milli Eğitimin de sudan çıkmış ak kaşık olduğunu söyleyemezsiniz. Bu gün milli eğitimin eksikleri nedeniyle de "dershanecilik" diye bir sektör oluşmuştur. Değil mi?
Evet herşeye rağmen, şu an için satranç ile ilgili olarak Milli Eğitimin TSF önderliğinden öğreneceği çok şey vardır. Tsf Hakemleri olmasa milli eğitim turnuva yapamaz. İş sizin dediğiniz denli kolay değil. Ben il tertip kurulunda görev yapıyorum ve ilimizde yıllık 100 civarında turnuva vardır. Yaşanan sorunları ben yakından biliyorum. Milli Eğitim kadro sayısı olarak süper, ama nitelikli kadro olarak da yok denecek denli yoksundur. En azından satrançta bu böyledir. Böyle mi kalacaktır? Böyle mi kalmalıdır? HAYIR!...
Bu "hayır" nidasından sonra yapılabilecekleri şöyle düşünelim: Milli Eğitim geçmişten gelen eğitim ve örgütlenme deneyimleriyle satrancı mercek altına alsın. Bölge, il, ilçe, köy sorumlularıyla satranca dair hakemlik, antrenörlük, konularında bu birim sorumlularını eğitsin. Uzmanlar yetiştirsin.
Milli eğitim okullarından geçen her çocuk satrancı öğrensin, bu alanda yıldız özelliği olanların ise ayrıca değerlendirileceği "havuzlar" kurulsun.
Tüm bunları yapmak için yola çıktığında milli eğitim henüz tsf önderliğine muhtaçtır. Tsf önderliği derken kastettiğim de Ali Nihat Yazıcı değildir.
Bir bütün olarak, ki buna Cesim Kürümoğlu da dahildir, Tsf'nin kapsadığı herkestir. Yönetim ve muhalefetle birilikte, nitelik sahibi tüm kadrolar.
Yani bir bütün olarak TSF'nin, nitelik farkından kaynaklanarak Milli eğitime yapacağı önderlikten söz ediyorum. Tsf'nin 90 kişisinin ya da 160 kişisinin önderliğinden bahsetmiyorum.
Çocuklarımızın yaşamsal başarılarına katkı sağlaması amacıyla öğretmek istediğimiz satrancın en temiz kalacağı alan yine milli eğitim olacaktır sanırım.
Kulüpler bazında yürüyen spor dallarının eninde sonunda zengin sporu olduğu hepimizin gözleri önündedir.
Milli eğitim bu gün tsf içerisinde belli başarılara imza atmış, belli niteliklere ulaşmış tüm yöneticileri, belirli başarıları yakalamış tüm sporcuları bünyesine almalı ve bir eğitim kurultayı düzenlemelidir. Bu kurultay tek başına satranç için yapılmalıdır. Satranç bunu hakediyor. Ülkemin çocukları satrancı hakediyor. Ülkem ise herşeyi hakediyor.
Hüseyin AKTAŞ- KALE
- Mesaj Sayısı : 92
Yaş : 63
Nerden : Yeryüzünden
Kayıt tarihi : 06/11/08
Geri: MEB TURNUVALARINA SALDIRININ ARDINDA Kİ GERÇEKLER
Hüseyin hocaya tamamen katılıyorum...
ÇAĞATAY BURCU- PİYON
- Mesaj Sayısı : 41
Yaş : 27
Nerden : ANTALYA
Kayıt tarihi : 19/11/08
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz