ANNE OLMAK ve SATRANÇ
2 posters
1 sayfadaki 1 sayfası
ANNE OLMAK ve SATRANÇ
Merhabalar;
Daha önce bir yazımda belirttiğim gibi,aranızda okumuş olanlar belki anımsar;benim satrancla tanışıklığım öyle sizler gibi eskilere dayanmıyor.Henüz cok başındayım.Olabildigince iyi oynayabilmek konusunda da oldukca ısrarcıyım.Vakit buldukça ofiste,akşamları evde,buldugum her fırsatta başta Trchess olmak üzre satranc sitelerini takip ediyor,mümkün oldugunca birşeyler öğrenmeye çalışıyorum.Bazen de online oynanan sitelerde çogu kez kaybedip,yanlışlıkla kazanarak
rakiplerimden de birşeyler ögrenmeye gayret ediyorum.Yani sizin anlayacağınız sıkı ve gayretli bir öğrenciyim
Yaş itibariyle satranc için biraz geç kalmış olsam da malum,öğrenmenin yaşı yoktur.Ayrıca çabuk kavramak gibi güzel bir avantajım söz konusu ki bu da oldukça işime yarıyor.
Otuz yaştan sonra bir sporcu olamam belki yada usta bir oyuncu ama böyle bir hedefim yok zaten.Daha önemlisi,benim satrancı bir şekilde hayatıma sokmuş olmam,öğrenme isteğim ve bir hobi olarak da olsa severek devam ettirmemdir diye düşünüyorum.Ayrıca benim satrancı hobi olarak da olsa benimsemiş ve hayatıma sokmuş olmam demek,12 yaşındaki kızım ve 13 yaşındaki ogluma,aynı ortamda yasadığım 7 ve 5 yasındaki yigenlerime de (3. yigenim de 8 kasımda dogdu,
onu da unutmayayım) bunu aşılayabilmem demektir.Biliyorum ki ben ne kadar çemberin içinde olursam,benim çocuklarım da o denli çemberin içinde olacaklardır.
Size şöyle bir örnek vereyim: Birara ciddi anlamda internette poker oynamaya (tabiki paralı değil) merak salmıştım.Kızım yanıma geldiginde '' anne poker mi oynuyorsun yine!? uff ne anlıyorsun bu saçma oyundan!'' derdi.En sonunda baktım ki birgün aynı siteye üye olmuş ve oturmuş ciddi ciddi poker oynamaya ''çalışıyor''! Nasıl canım sıkıldı anlatamam ve derhal bıraktım tabii ki...
Poker yetişkin insanlar için kötü değil belki keyifli bir oyun ama sonuçta 12 yaşında bir cocuk için de asla örnek alınası bir meşgale değil.Çocuklarıma bu yaşlarında ,yaşlarına uygun daha verimli hobiler ve alışkanlıklar edindirmek isterim.Beni örnek alcaklarsa ki bundan doğal ne olabilir,bu fırsatı çok daha verimli ve onlara faydalı şekilde değerlendirmek isterim.
Satranca bir şekilde merak saldıktan ve keyif almaya başladıktan sonra,içimde bunu çocuklarıma aşılamak isteği uynadı.Satrancın onların hayatına katabileceklerini düşündüm.İlerki yaşlarında pek çok açıdan oldukça yararını göreceklerine inanıyorum hatta buna eminim...
Bunun için çok fazla çaba sarfetmeme de gerek yok üstelik.Yapmam gereken şeyi öğrendim.
Tıpkı yukardaki örnekte anlattıgım gibi,yine aynı yöntemi kullanmak!...
Yani özellikle onların bulundugu ortamda poker oynamak yerine,bu kez vakit buldukça satranc oynamak...
Yeni yeni merak saldıgım günlerde,kızım önceleri yine aynı tepkiyi göstermişti.''Anne yine mi satranc!? hiç sıkılmıyormusun sen bundan!?'' demeye başladı.Sonra alıştı zamanla,artık bunu söylemez oldu.Bir akşam yine yanıma geldi oturdu ve biraz izledi sessizce...Taşların hareketleri dikkatini çekmiş,bir iki şey sordu,anlatmaya çalıştım...Sonra;
''Bizim okulda da satranc var biliyor musun,bende katılsam mı sence?'' dedi.
Bu kez doğru bir model olabilmenin keyfini yaşadım,bu çok hoşuma gitti ve sadece gülümsedim o an...
Hem kendi adıma öğrenme çabam,hemde O'nda satranc merakını uyandırabilmiş olmam...
Bir taşla 2 kuş vurmak misali birşey
O'na direkt olarak ''satranc ögrenmeni isterim'' yada ''hadi sen de satranca başla'' gibi birşey söylesem,eminim ki bunu asla başaramazdım.Çünkü ne yazık ki çocuklar söylenenden ziyade ne görüyorlarsa onu yapıyorlar.Tavsiye etmek yerine,önce kendinizin yapması daha etkili oluyor...
Aslıhan bu hafta okulundaki satranc grubuna katıldı ve şimdi o da benim gibi öğrenmeye çalışıyor...
Kısa zamanda beni sollayacagına adım gibi eminim ama ondan hep bir adım önde olmam gerektigine inandığım için,sanırım bundan sonra daha fazla çalışmam gerekecek.
Hepinize Sevgiler...
Daha önce bir yazımda belirttiğim gibi,aranızda okumuş olanlar belki anımsar;benim satrancla tanışıklığım öyle sizler gibi eskilere dayanmıyor.Henüz cok başındayım.Olabildigince iyi oynayabilmek konusunda da oldukca ısrarcıyım.Vakit buldukça ofiste,akşamları evde,buldugum her fırsatta başta Trchess olmak üzre satranc sitelerini takip ediyor,mümkün oldugunca birşeyler öğrenmeye çalışıyorum.Bazen de online oynanan sitelerde çogu kez kaybedip,yanlışlıkla kazanarak
rakiplerimden de birşeyler ögrenmeye gayret ediyorum.Yani sizin anlayacağınız sıkı ve gayretli bir öğrenciyim
Yaş itibariyle satranc için biraz geç kalmış olsam da malum,öğrenmenin yaşı yoktur.Ayrıca çabuk kavramak gibi güzel bir avantajım söz konusu ki bu da oldukça işime yarıyor.
Otuz yaştan sonra bir sporcu olamam belki yada usta bir oyuncu ama böyle bir hedefim yok zaten.Daha önemlisi,benim satrancı bir şekilde hayatıma sokmuş olmam,öğrenme isteğim ve bir hobi olarak da olsa severek devam ettirmemdir diye düşünüyorum.Ayrıca benim satrancı hobi olarak da olsa benimsemiş ve hayatıma sokmuş olmam demek,12 yaşındaki kızım ve 13 yaşındaki ogluma,aynı ortamda yasadığım 7 ve 5 yasındaki yigenlerime de (3. yigenim de 8 kasımda dogdu,
onu da unutmayayım) bunu aşılayabilmem demektir.Biliyorum ki ben ne kadar çemberin içinde olursam,benim çocuklarım da o denli çemberin içinde olacaklardır.
Size şöyle bir örnek vereyim: Birara ciddi anlamda internette poker oynamaya (tabiki paralı değil) merak salmıştım.Kızım yanıma geldiginde '' anne poker mi oynuyorsun yine!? uff ne anlıyorsun bu saçma oyundan!'' derdi.En sonunda baktım ki birgün aynı siteye üye olmuş ve oturmuş ciddi ciddi poker oynamaya ''çalışıyor''! Nasıl canım sıkıldı anlatamam ve derhal bıraktım tabii ki...
Poker yetişkin insanlar için kötü değil belki keyifli bir oyun ama sonuçta 12 yaşında bir cocuk için de asla örnek alınası bir meşgale değil.Çocuklarıma bu yaşlarında ,yaşlarına uygun daha verimli hobiler ve alışkanlıklar edindirmek isterim.Beni örnek alcaklarsa ki bundan doğal ne olabilir,bu fırsatı çok daha verimli ve onlara faydalı şekilde değerlendirmek isterim.
Satranca bir şekilde merak saldıktan ve keyif almaya başladıktan sonra,içimde bunu çocuklarıma aşılamak isteği uynadı.Satrancın onların hayatına katabileceklerini düşündüm.İlerki yaşlarında pek çok açıdan oldukça yararını göreceklerine inanıyorum hatta buna eminim...
Bunun için çok fazla çaba sarfetmeme de gerek yok üstelik.Yapmam gereken şeyi öğrendim.
Tıpkı yukardaki örnekte anlattıgım gibi,yine aynı yöntemi kullanmak!...
Yani özellikle onların bulundugu ortamda poker oynamak yerine,bu kez vakit buldukça satranc oynamak...
Yeni yeni merak saldıgım günlerde,kızım önceleri yine aynı tepkiyi göstermişti.''Anne yine mi satranc!? hiç sıkılmıyormusun sen bundan!?'' demeye başladı.Sonra alıştı zamanla,artık bunu söylemez oldu.Bir akşam yine yanıma geldi oturdu ve biraz izledi sessizce...Taşların hareketleri dikkatini çekmiş,bir iki şey sordu,anlatmaya çalıştım...Sonra;
''Bizim okulda da satranc var biliyor musun,bende katılsam mı sence?'' dedi.
Bu kez doğru bir model olabilmenin keyfini yaşadım,bu çok hoşuma gitti ve sadece gülümsedim o an...
Hem kendi adıma öğrenme çabam,hemde O'nda satranc merakını uyandırabilmiş olmam...
Bir taşla 2 kuş vurmak misali birşey
O'na direkt olarak ''satranc ögrenmeni isterim'' yada ''hadi sen de satranca başla'' gibi birşey söylesem,eminim ki bunu asla başaramazdım.Çünkü ne yazık ki çocuklar söylenenden ziyade ne görüyorlarsa onu yapıyorlar.Tavsiye etmek yerine,önce kendinizin yapması daha etkili oluyor...
Aslıhan bu hafta okulundaki satranc grubuna katıldı ve şimdi o da benim gibi öğrenmeye çalışıyor...
Kısa zamanda beni sollayacagına adım gibi eminim ama ondan hep bir adım önde olmam gerektigine inandığım için,sanırım bundan sonra daha fazla çalışmam gerekecek.
Hepinize Sevgiler...
En son ŞahMeran H. Fazlı tarafından Perş. Kas. 13, 2008 7:08 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
ŞahMeran H. Fazlı- PİYON
- Mesaj Sayısı : 28
Yaş : 45
Nerden : İstanbul
Kayıt tarihi : 07/11/08
Geri: ANNE OLMAK ve SATRANÇ
Merhabalar ŞahMeran;
Yazınızı okudum. Hem bir satranç müptelası hem de eğitimci gözüyle değerlendirdiğimde; uygun durumdaki çoğu insana güzel bir örnek olacağını düşünüyorum. Duygu ve yaşadıklarınızı paylaştığınnız için teşekkürlerimi sunuyorum. Ama şunu belirtmeme müsaade ediniz ki; çocuklar her zaman söyleneni değil de daha çok rol model aldıkları davranışları çabuk özümserler. Ayrıca çoook fırın ekmek yemeniz lazım çocuklarınızın önünde olabilmek için.
Yazınızı okudum. Hem bir satranç müptelası hem de eğitimci gözüyle değerlendirdiğimde; uygun durumdaki çoğu insana güzel bir örnek olacağını düşünüyorum. Duygu ve yaşadıklarınızı paylaştığınnız için teşekkürlerimi sunuyorum. Ama şunu belirtmeme müsaade ediniz ki; çocuklar her zaman söyleneni değil de daha çok rol model aldıkları davranışları çabuk özümserler. Ayrıca çoook fırın ekmek yemeniz lazım çocuklarınızın önünde olabilmek için.
CENGİZ KESKİN- PİYON
- Mesaj Sayısı : 14
Yaş : 57
Nerden : sinop
Kayıt tarihi : 09/11/08
Geri: ANNE OLMAK ve SATRANÇ
Sevgili Cengiz Bey,
Öncelikle yazım hakkındaki yorumunuz ve değerlendirmeleriniz için teşekkür ediyorum.
Niyetim aslında duygularımı paylaşmaktan ziyade,anne - baba olarak çocuklarımızı bilinçli yada
bilinçsiz nasıl etkiledigimizi vurgulamak ve hatırlatmaktı.
Çok genç bir anne olarak ve 2 yıl kadar anasınıfında müzik dersleri veren biri olarak,
hatta ve hatta içimde büyümeyen o küçük kız çocugundan da yardım alarak
çocuk dünyasını oldukça iyi biliyorum.Ayrıca insan psikolojisiyle de ilgilenirim.
Lakin tüm bunlar bazen farkında olmadan gözden kaçırdıgımız yada biri fark ettirene kadar fark edemedigimiz yanlışlarımıza her zaman engel olamayabiliyor.4-4lük olabilsek keşke...
Ayrıca son iki cümleniz benim yazımda belirttigim sözlerimi birebir destekler nitelikte olmuş.
Eğitimci kimliğinizle birkez daha vurguladıgınız için teşekkür ediyorum.
O son cümlem işin şakasıdır aslında...Pek çok konuda evet ama satranc söz konusu olunca,
onların önünde olmaya çalışmak yada yarısmak gibi bir çabam olmayacak.Beceremem de zaten
Bunu yapabilmem için herşeyden önce ciddi anlamda vakit,sabır ve emek sarfetmek gerekiyor.
Benim gibi 2 meslegi birden yürütmeye çalışan biri içinse bu oldukca zor...
Öncelikle yazım hakkındaki yorumunuz ve değerlendirmeleriniz için teşekkür ediyorum.
Niyetim aslında duygularımı paylaşmaktan ziyade,anne - baba olarak çocuklarımızı bilinçli yada
bilinçsiz nasıl etkiledigimizi vurgulamak ve hatırlatmaktı.
Çok genç bir anne olarak ve 2 yıl kadar anasınıfında müzik dersleri veren biri olarak,
hatta ve hatta içimde büyümeyen o küçük kız çocugundan da yardım alarak
çocuk dünyasını oldukça iyi biliyorum.Ayrıca insan psikolojisiyle de ilgilenirim.
Lakin tüm bunlar bazen farkında olmadan gözden kaçırdıgımız yada biri fark ettirene kadar fark edemedigimiz yanlışlarımıza her zaman engel olamayabiliyor.4-4lük olabilsek keşke...
Ayrıca son iki cümleniz benim yazımda belirttigim sözlerimi birebir destekler nitelikte olmuş.
Eğitimci kimliğinizle birkez daha vurguladıgınız için teşekkür ediyorum.
O son cümlem işin şakasıdır aslında...Pek çok konuda evet ama satranc söz konusu olunca,
onların önünde olmaya çalışmak yada yarısmak gibi bir çabam olmayacak.Beceremem de zaten
Bunu yapabilmem için herşeyden önce ciddi anlamda vakit,sabır ve emek sarfetmek gerekiyor.
Benim gibi 2 meslegi birden yürütmeye çalışan biri içinse bu oldukca zor...
ŞahMeran H. Fazlı- PİYON
- Mesaj Sayısı : 28
Yaş : 45
Nerden : İstanbul
Kayıt tarihi : 07/11/08
Similar topics
» Türk satranç tarihin de sadece bir kez yapılan 'yılın hakemi' ödülünü alarak adını Türk satranç tarihine altın harflerle yazdıran satranç hakemimiz kimdir?
» bu fotoğraftakilerden hangisi olmak isterdiniz?
» Melek Anne
» SATRANÇ TURNUVASI
» satranç ve diyalektik
» bu fotoğraftakilerden hangisi olmak isterdiniz?
» Melek Anne
» SATRANÇ TURNUVASI
» satranç ve diyalektik
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz